25 Temmuz 2018 Çarşamba

Paris Noir et Blanc

     Eylül ayının son günlerinde çıkıyoruz; adı aşkla anılan dillere destan şehri görmeye. Uçak sabahın erken saatlerinde, öyleyse bir gece önce İbis Tuzla’da konaklamalı. Sorunsuz bir uçuşun ardından, Orly havalimanında kavuşmanın sevincini baltalayan bir kuyruk var önümüzde. Bir saatten uzun süren pasaport kontrolü için bekleyiş tamamen düş kırıklığı. Daha bununla bitmiyor elbette. Bize sınırsız ulaşım hakkı sağlayacak Navigokart’ı almak için hemen dışarıdaki bilet gişesinin önündeyiz. Tabii ki ellerinde kalmamış(!) Kurnazlıkla, bizi Paris merkeze yönlendiriyorlar, satıp hemen Orly Bus biletlerini. Otobüsteki ten rengi farklı iki yolcunun yer tartışması da tuz biber yorgun zihinlerimize.  Nedense hiç hayal ettiğimiz gibi başlayamadık bu şehre.