Yeni bir ülkeye daha yine merhaba! Novi Sad’ı pürüzsüz uzun bir otobanın
sayesinde çoktan geride bıraktık Macaristan sınır kapısındayız derken, ileride
yaşanan muhtemelen göçmenlere dair bir sorun nedeniyle kapatılan Röszke-Horgos
sınır kapısıyla karşı karşıyayız. Ufak
bir bocalama anından sonra ‘Tompa’, ‘Tompa’ kelimelerinin sık geçtiği cümleler,
elimizdeki harita ve navigasyondan anlıyoruz ki bir diğer kapıya
yönlendiriliyoruz. Moralimiz biraz bozulsa da, ancak bu sayede görebiliyoruz
seni; belki de dünyanın en şirin kasabası ‘’Subotica’’. Yaklaşık 40 km
uzaklıkta, harika evlerin, inanılmaz güzellikte bahçelerin, bisiklet sürücüleri
için ayrılmış özel yolların olduğu sanki bize bir tablonun içinden geçiyormuşuz
hissi veren sevimli mi sevimli Subotica’nın sonunda vardık Tompa sınır kapısına.
AB tarafından gönderilmiş Alman görevlilerin de denetimiyle sıkı bir denetimin
ardından sendeyiz Macaristan. Hemen ilerideki gişelerden otoban kullanım
ücretini ödeyip gözlerimiz cama yapıştırılacak bir belge ararken öğreniyoruz ki
evrakı sadece aracımızda bulundurmanın yeterliymiş. Önümüzde hız sınırının 130 km/h
olduğu, kısa bir yol birleşimi dışında şehir merkezine kadar uzanan koca bir
otoban. Ve otobanın hemen bitiminde karşımıza çıkıveriyor güzelliği ile bizi büyüleyen
Budapeşte. Sanki bir rüyadayız, evet
buradayız.