24 Ağustos 2023 Perşembe

Ah Prag Card Ah

 


Orta Avrupa Temmuz sıcağı için paha biçilmez iklimde diye düşünüp çeviriyoruz rotamızı göğü kuleleriyle yaran şehre. Bir önceki seyahatimizdeki gibi otoparkçı(!) stresi yaşamamak için kat be kat fazla para ödesek de aracımızı havalimanı otoparkına bırakıyoruz huzur içinde. Tam vaktinde kalkan uçak şaşırtırken bizi, hiç gurbetçi yolcu olmaması çekiyor dikkatimizi. Yaklaşık iki buçuk saatlik yolculuğun ardından daha çok alışveriş merkezini andıran şimdiye kadar gördüğümüz en güzel hava alanı Vaclav Havel’deyiz. Buradan çıkmadan gezimizin dört günü için planladığımız Prag Card’ları turizm danışmadan alıyoruz. Yarından itibaren başlatacağız ve sadece bugün otele ulaşmak için 90 dakikalık toplu taşıma biletleri de almayı unutmuyoruz elbette. Pragcard içinde çipi olan ve arkasına görevlinin kalemle tarih ve isimlerimizi yazdıkları bir sistem. Diğer ülkelerden biraz farklı ve başlatmak için herhangi bir yere okutmaya gerek yokmuş sistemden kendileri işliyorlarmış, görevli bayanın dediğine göre. Neyse burada ‘görevli bayan’ kısmına bir tırnak işareti koymak istiyorum, bu konuya tekrar döneceğiz diye.